, Ordu KurtluFındık!: 2010
Protected by Copyscape Web Plagiarism Tool

13 Eylül 2010 Pazartesi

Taşbaşı mahallesi'nde bir turizm sokağı...

Ordu İl Kültür ve Turizm Bakanlığı yönetiminde Taşbaşı mahallesinde bulunan tarihi evler turizme kazandırılmak üzere mülk sahiplerinden onay alınarak projelendiriliyormuş. Korunması gerekli doku ve sokakları sağlıklaştırma ile kentsel tasarım projesi 1. etabı kapsamındaki bu çalışmada Taşbaşı mahallesinde bulunan Menekşe Sokak, Sıtkıcan caddesi, Atatürk Bulvarı ve Dar sokağa cephesi olan yapılardan başlanmasına karar verilmiş. 
Şu anda bile bu sokaklarda gezerken kendinizi tarihin içerisinde yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz, evlerin yenilenmesiyle birlikte çok daha uzun yıllar bu bölgede tarihi Ordu evlerini görme ve gelecek nesillere ulaştırma şansına sahip olacağız. Dilerim gerektiği gibi korunur, il ve ülke turizmine büyük katkı sağlar.

Taşbaşı mahallesindeki evlerden birkaç tanesini bu haberde bulabilirsiniz.

Kentsel tasarım projesiyle ilgili haberin detayları ise aşağıda:

Tarihi Evler, Tarihi Dokuyu Yansıtacak..
Taşbaşı mahallesinde tarihi evlerin bulunduğu bazı bölgelerde yapılacak olan sokak sağlıklaştırma projesi kapsamında Başkan Seyit TORUN Belediye Meclis Salonunda yapılan toplantıda yapı sahiplerine bilgi verdi.
Korunması gerekli doku ve sokakları sağlıklaştırma ile kentsel tasarım projesi 1.etabı olarak başlayacak olan bu çalışma kapsamında Ordu Belediyesi Taşbaşı mahallesinde bulunan Menekşe Sokak, Sıtkıcan caddesi, Atatürk Bulvarı ve Dar sokağa cephesi olan tescilli ve tescilsiz yapı sahiplerini bilgilendirme toplantısı yaptı. Yapı sahiplerine Başkan Seyit TORUN tarafından yürütülen proje ile ilgili bilgi verilirken, Başkan Seyit TORUN, projeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı adına İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün yürüttüğünü , mali desteğin Bakanlıkça ayrıldığını, mülk sahiplerinin imzalı olurlarının alınmasından sonra Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunca incelenecek olan projelerin uygulamaya alınacağını belirtti.
Projede dış cephe giydirmesi yapılacağının altına çizerek vatandaşa yansıyacak herhangi bir bedel yada masraf olmayacağını söyleyen Başkan Seyit TORUN, “Amaç bu bölgeyi Ordu’nun bir turizm sokağı haline getirmek. Bu proje Kültür ve Turizm Bakanlığının projesi. Tarihi Ordu Evlerinin bulunduğu bu bölgeyi canlandırarak Turizme bir değer olarak kazandırılmak isteniyor. Uzun süredir hazırlıkları devam eden projeyi Trabzon’dan gelen arkadaşlar yürüttü. Şu anda gerekli imar düzenlemeleri yapıldı. Projenin son safhasına gelindi. İnşallah sizlerinde desteği ile bu proje başlayacak” dedi. Gerçekleşecek olan proje ile birlikte bölgede bulunan mülkiyetlerin değerinin de artacağını tahmin ettiklerini belirten Başkan Seyit TORUN, konuya muhatap vatandaşların İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün yanı sıra Ordu Belediyesi İmar Müdürlüğüne müracaatları sonrasında gerekli bilgiyi alabileceklerini söyledi.

5 Eylül 2010 Pazar

Orduspor marşı Nil Karaibrahimgil'den... Tempo duyuldu, yine mi gol oldu, mor menekşeler, şampiyon Ordu!

Bankasya 1. liginde mücadele eden Orduspor için Nil Karaibrahimgil marş bestelemiş.  "Şampiyon Ordu" marşı ilk defa Orduspor - Giresunspor maçında taraftarla buluşmuş. Bugünlerdeyse çoktan dillere düşmüş, internette arama rekorları kırıyor, Facebook'da ise tıklanma rekorları.

İşte Orduspor resmi web sitesindeki Ordu'lu Nil'in yaptığı marşla ilgili haber: 
Nil Karaibrahimgil’den Orduspor’umuza Yeni Marş
Süper Lig’e Büyük Yürüyüş Başladı. Bu Yürüyüşte Herkesten Destek Almaya Devam Ediyoruz. Orduspor’umuzun Kombine Kart Reklamında da Oynayan Değerli Sanatçımız ve Hemşerimiz Nil Karaibrahimgil’in ‘Şampiyon Ordu’ Marşı Dillere Düştü.
Profesyonel Futbol A Takımımız, sahasında ki ilk maçına çıkmadan önce, tribünler çalınan müziklerle coşuyordu.
Ama dikkat çeken bir müzik vardı ki, herkes kulak kabartıyordu. Uğultuyu susturmak isteyenler oldu, anlamak isteyenler oldu.
Evet, Nil Karaibrahimgil’in sesiydi bu ve Şampiyon Orduspor sesi yankılanıyordu. Oldukça beğenilen marşa atkılar eşlik etti ve atılan gollerde bir kez daha yankılandı statta ünlü sanatçımız ve hemşerimiz Nil Karaibrahimgil’ in sesi.
Orduspor camiasını bu anlamlı yolda yalnız bırakmayan, her zaman destek olan, Nil Karaibrahimgil’e teşekkür ediyoruz.
Şampiyon Orduspor Marşı’nı, Orduspor Resmi Web Sayfası’na üye olarak, medya menüsündeki linkten indirebilirsiniz.
 

Kaynak: http://www.orduspor.org.tr/haberdetay.php?id=60 

Her ne kadar haberde üye olup indirebilirsiniz denilse de indirilemiyor. Nil Karaibrahimgil bu kadar ilgi olacağını beklememiş olacak ki, marş siteden yeniden düzenlemek üzere kaldırılmış. Umarız daha uzun ve daha güzel bir marşla karşımıza çıkarlar.
Şimdi dinlemek istiyorsanız işte kısa halini izleyebileceğiniz adresler: 
http://www.facebook.com/video/video.php?v=435097407127
http://video.ak.fbcdn.net/cfs-ak-ash2/57615/665/435097407127_61363.mp4
http://www.morbeyaz.net/haber/1627-ordusporumuza-yeni-mars-.html

Tempoo duyuldu, yineeee mi gol oldu... Mor menekşeler, şampiyooon ordu!

Ordu Çambaşı yaylasından...


Ordu'ya gidildiğinde mevsimi uygunsa eğer mutlaka Çambaşı yaylasına çıkılmalı. Aşağıdaki fotoğraflar yaylada çekildi. Fotoğraflardaki ışığın azlığından anlayacağınız üzere hava biraz bulutlu, ayrıca sisli de... Sakın sanmayın ki mevsimlerden sonbahar! Bu fotoğraflar çekildiğinde aylardan Haziran'dı... 
Yaylada adım başı görebileceğiniz orman gülleri... Hem lila rengi hem de sarı renkleri var. etrafa mis gibi koku yayarlar.
Burası yaylada pek çok noktada karşılaşacağınız mini şelalelerden sadece bir tanesi...
Yayla florasından birkaç örnek... Aşağıdaki fotoğraftaki kelebeği gözden kaçırmayın. Rengi muhteşem.
Bunlar yerinde duramayan, sudan çoktan havada vakit geçiren genç alabalıklar :)
Çambaşı yaylasının merkezinde yöresel ürünler satan tezgahlar ve Çambaşı'nda yaşayan şanslı Ordu'luların evleri.
Bu fotoğraflar ise Hevrek obasına doğru yaptığımız yürüyüşte karşımıza çıkan bazı detaylar; sis altında otlayan koyunlar, oba evleri ve çalışkan Karadeniz'li anne. Kendisi aynı zamanda annemin ebesi olur :)
Veeee Çambaşı yolundan dönerken izlenen gün batımı...
Buraya aktarabildiklerim maalesef sadece fotoğraflar ve minik notlar, ama ne yaylanın buz gibi soğuk suyunu, ne mangalda pişen leziz eti, ne de kekik ve çam kokusunu buraya aktarabiliyorum. Bunları ancak Çambaşı'na giderseniz yaşayabileceksiniz.
Çambaşı'na nasıl gidilebileceği, burada yapabilecekleriniz , gezilebilecek yerler, Çambaşı'lı lezzetler, hediyelik eşyalar ve daha fazlası ilerleyen aylarda kurtlu fındık'ta... Şimdilik bunlar var elimde ama Çambaşı'nı gezi planınıza dahil etmeye yeter de artar bile!
Keyifli gezmeler!

Ordu'dan: Taşbaşı kilisesi, arka sokaklar, valilik, nufüs müdürlüğü, şadırvan ve daha fazlası...


Bugün Ordu'yla ilgili elimizdeki fotoğrafları inceledik. Ordu şehir merkezini gezmek isteyenlerin gezi planı yaparken işine yarayacağını düşündüğüm bazı fotoğraflar aşağıda.
1853 yılında yörede yaşayan Rumlar tarafından yapılan, zamanında cezaevi olarak da kullanılmış olan Taşbaşı Kilisesi, bugün Ordu Üniversitesi yönetiminde kültür merkezine çevrilmiştir.
Taşbaşı kilisenin arka sokaklarındaki evlerden görüntüler. Bol bol fotoğraf çekip, insanlarla sohbet edebilirsiniz.
Ordu valilik binası ve nüfus müdürlüğü...
Hükümet caddesinde yer alan Osman paşa şadırvanı ve çevresi. Ülkemizdeki en yüksek sütunlu şadırvanmış.
Ordu sahilinden bir fotoğraf... Yürüyüş yapılabilecek geniş ve uzun bir sahil yolu bulunuyor. Yağmur yağmayan bir güne denk gelirseniz bol bol yürüyüş yapabilirseniz.
Ve işte en büyük gelir kaynağı fındığın hem gerçeği hem heykeli...

24 Ağustos 2010 Salı

Fındık reçeli!

Bu yazıyı okuyunca bu da ne diyeceksiniz? Fındık reçeli mi? Fındığın turşusunun kurulacağını dahi düşünürüm ama şahsen reçelini ben hiç düşünmemiştim. Ben daha önce hiç duymadım diye hiçbir Ordu'lu bilmeyecek değil tabii ki, belki Ordu'da yapanlar vardır, onu bilemiyorum.
NTV'nin haberine göre Bartın'ın Amasra ilçesindeki köylü teyzeler domates, salatalık, biber, çilek, ayva, patlıcan, armut, erik, incir, ceviz ve fındık reçeli yapıp satıyorlarmış. Domates ve ceviz reçelini yapanlar oldukça güzel yaparlar, ama fındığı ilk defa duyuyorum. Haberi yapanlar oradaki teyzelere bu reçelin tarifini sormuşlar ama teyzeler bu bilgiyi paylaşmamışlar. Sır olarak ve yörelerine özgü kalmasını istiyorlarmış. İşte haberin devamı...

AMASRA - Bartın'ın Amasra ilçesinde köylü kadınların yaptığı fındık reçeli, turistler tarafından büyük ilgi görüyor.
Köylü kadınlar, tarihi ve turistik ilçenin girişinde kurdukları tezgahlarda yerli ve yabancı turistlere domates, salatalık, biber, patlıcan, fındık, armut, erik ve incir gibi ürünleri satarak ev ekonomilerine katkı sağlıyor. Çilek, ayva ve incir gibi meyvelerin reçelini yapan köylü kadınlar, bu listeye bir de fındığı eklediler. Ürünlerini satan Gülay Sevinç, ceviz reçelini Ankaralılardan öğrendiklerini, fındık reçelini de kendilerinin düşünceleri doğrultusunda yaptıklarını söyledi.

250 GRAMI 5 LİRA
Fındık reçelinin, fındığın tadından çok farklı olduğunu anlatan Sevinç, "Evimizde yaptığımız reçelleri yerli ve yabancı turistlere satıyoruz. İlgiden oldukça memnunuz. Bir kez tadan yeniden alıyor. Reçelin, fındık ve tat karışımından ibaret olmadığını görüyorlar. Sadece Karadeniz dışından de ğil, fındığın bol üretildiği Giresun, Rize gibi illerden gelenler de şaşırıyorlar. Fındık reçelinin tarifini istiyorlar, ama biz yöremize özgü olduğu için vermiyoruz. O da bizim sırrımız olarak kalsın" dedi. Sevinç, özellikle kalp ve tansiyon hastalıklarına karşı mucize ilaç olarak gördüğü ve kolesterole iyi geldiğini savunduğu fındık ve ceviz reçelinin 250 gramını 5 liradan satışa sunduklarını kaydetti.

Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25124266/

10 Ağustos 2010 Salı

Yağmur demek, tırmıt demek: Tırmıt (tirmit) mantarı kavurması

Ordu yemekleri denilince ilk akla gelenlerden birisi literatürde tirmit diye geçip yöre insanının tırmıt veya tavuk tırmıtı dediği mantar çeşididir. Aslına bakarsanız biz Ordu'lular her türlü mantara tırmıt deriz, tavuk tırmıdı, dağ tırmıdı gibi ama burada kitaplarda tirmit olarak geçen ve bizde tavuk tırmıdı denen türden bahsedeceğim.
Konumuz olan tirmitin ya da tırmıdın doğada yetişen iki çeşidi varmış; birisi kırmızı kahverengi tipi iğne yapraklı ağaç ve kayın ormanlarında yosunlar arasında gelişir, ateş sarısı tipi yalnızca kayın ve meşe ormanlarında bulunur. Ordu'da biizm fındık bahçelerinde daha çok ateş sarısı rengindekine rastlanıyor. Bu tür Temmuz ve Eylül arasında yapraklı ağaç meşçerelerinde bilhassa kayın ormanlarında ve sınırlarında, bazen de çam meşçerelerinde gelişiyormuş.
Tırmıt yağan yağmurun ardından kendini gösterir, dağlara, bahçelere yakın olan kişiler kendileri gidip tırmıt toplarlar. Çoğu evlerde tüketilir, kış için tuzlanır veya pazarlarda satılır. Bu sayede bağı bahçesi olmayanlar, toplamaya gidemeyenler ya da Ordu'yu sadece ziyarete gelenler de bu lezzetten nasibi alabilir.
Tırmıt çiğ olarak dahi yenebiliyor (tehlikeli olabilir, bilemiyorum), közde pişirilmeye veya tavada kızartılmaya da uygun ancak Ordu'da bu şekilde yemenin ziyan olduğu düşünüldüğünden olsa gerek, tırmıt çoğunlukla kavrulur. Yani kuru soğanla birlikte pişirilir.
Gel gelelim bu lezzet nasıl pişirilire... Gerekli olan malzemeler tırmıt, soğan ve azıcık tuz. (Bazı yerlerde domates, biber de konuyor ama hiç tavsiye etmiyorum, lezzetini yitiriyor)
Tırmıtlar güzelce temizlenip yıkanıyor ve doğranıyor. Bir tarafta da soğanlar yağda kavruluyor. (İçine ne kadar soğan koymanız gerektiği aslında size kalmış, ama yaklaşık olarak bir tabak tırmıda 1 orta boy soğan gibi bir ölçü alabilirsiniz, daha az veya daha fazla da olabilir) Soğanlar pembeleştikten sonra tırmıtlar içine atılıyor ve pişmeye bırakılıyor. İsteğe göre içine tuz atılıyor ve tırmıtlar piştikten sonra bu kavurma sıcak olarak yeniyor. (Suyunu tümüyle çekmesine izin vermezseniz daha bir lezzetli olur, suya batırılan ekmekle birlikte parmaklar da yenebilir)

Biz her ne kadar topladığımız tırmıtları topraktan söküp naylon poşete koysak, evde güzelce yıkayıp hatta doğrasak ve bu bize çok doğal da gelse belki bu konuda birazcık bilgiye ihtiyacımız var. İşte Türkiye'nin ilk ve tek mikoloğu (mantar bilimci) Jilber Barutçiyan'a göre mantar anayasası:
-Mantarlarla ilgili genelleme yapılmaz. Her mantarın kendine ait özellikleri vardır.
-Pek çok leziz mantarın doğada öldürücü benzerleri bulunur.
-Mantar toplamak için ihtiyacınız olan üç şey var: bıçak, fırça ve sepet.
-İncelemek için koparılan mantarlar mümkün olduğunca aynı pozisyonda yerlerine bırakılmalı ki spor atmaya devam edebilsinler.
-Bir haftadan önce zehirleyen mantar yoktur.
-Mantar naylon torbada saklanmaz.
-Mantar yıkanmaz. Yıkandığı andan itibaren lamellerinin arasına su girer ve mantarın tadı bozulur.
-Mantarı yıkamak zorunda kalırsanız hemen pişirmelisiniz.
-Mantar en az 20 dakika pişirilmelidir.
-Mantarda öldürücü doz kişinin kilosu başına 1 gramdır.

Dikkat!! Mantar toplamak kolay gibi gözükse de aslında oldukça tehlikeli bir iştir. Zehirli bir mantarın zehrinin açığa çıkması bir haftayla dört-beş ay içinde gerçekleşebilir.

15 Temmuz 2010 Perşembe

İlk Köy Bilimevi ve Herbaryumu Ordu'nun...

ODÜ'yü yani Ordu Üniversitesi'ni duymayan Ordu'lu kaldı mı bilmem, kaldıysa şimdi öğrensin. 2007 yılından bu yana faaliyetini sürdüren bir üniversitemiz var. Ünye İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, Mesudiye Meslek Yüksekokulu, Ziraat Fakültesi ve Meslek Yüksekokulunun bir araya getirilmesi ile oluşturuldu. Ayrıca, kuruluş yasasıyla beraber Tıp Fakültesi ile Fen Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimleri Enstitüsü ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü üniversiteye kazandırıldı. İlerleyen yıllarda Ünye Meslek Yüksekokulu ve Fatsa Meslek Yüksekokulu da ODÜ bünyesine katıldı. Şu anda üniversite bünyesinde Biyoloji, Matematik, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı, Hemşirelik, İktisat, İşletme, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği, İşletme, İktisat, Matematik, Bahçe Bitkileri, Tarla Bitkileri, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme, Kimya gibi lisans programları var.

İlk köy Bilimevi ve Herbaryumu nerede kuruldu?
Herbaryum nedir biliyor musunuz? Herbaryum bilimsel yöntemlerle toplanmış bitkilerin, gazete veya kurutma kağıtları arasında preslenerek kurutulduktan sonra, yine bilimsel yöntemlerle uygun boyutlardaki kartonlar üzerine yapıştırıldığı ve etiketlenerek, çeşitli sınıflandırma yöntemlerine göre saklandığı koleksiyonlardır. Ülkemizde pek çok üniversitede bu konuyla ilgili çalışmalar sürdürülüyor ancak bugüne kadar bir köyde herbaryum kuran olmamış. İlk defa bir köy Bilimevi ve Herbaryumu 3 Temmuz 2010'da Ordu Üniversitesi bünyesinde Mesudiye Aşağı Gökçe (Aşağı Faldaca) köyünde açıldı.
Endemik (nadir bulunan) bitkiler açısından oldukça zengin olan ülkemizde, Karadeniz bölgesi bu çeşitliliğe büyük katkı sağlıyor. Ordu da zengin bir flora ve faunaya sahip illerimizden bir tanesi, bugüne kadar eksik olan bu çalışmanın Mesudiye'de başlatılması ise heyecan verici.
ODÜ Bilimevi'nin kurulduğu köydeki eski köy konağı, bilimadamlarının konaklayabileceği misafirhaneye çevirilmiş, buraya çalışmak için gelen akademisyenler araştırmaları süresince burada kalabileceklermiş. Yöredeki bitki ve hayvanları araştıracak olan akademisyenlerin buradan ayrılmadan önce Bilimevi'yle araştırma sonuçlarını paylaşmaları ve bu sayede daha sonra ziyarete gelen akademisyenlerin bu bilgilerden yararlanmaları hedefleniyor. Umarım ilerleyen yıllarda Faldaca köyü sanal herbaryumu da kurulur ve yörenin florasını merak edenler için eşsiz bir kaynağa sahip olmuş oluruz.
Ayrıca köyde 17 binden fazla kitap bulunan Fatma-Hüseyin Ekşi Kütüphanesi bulunuyor, burası da ülkemizdeki en zengin köy kütüphanesi olarak biliniyor. Bu kütüphanenin yapılmasında büyük katkı sağlayan aslında Ordu Mesudiye'li Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi, kütüphaneye ismini veren Fatma ve Hüseyin Ekşi ise Oktay Ekşi'nin anne ve babası.
Kütüphane tüm araştırmacıların ziyaretine açıkmış, hatta internetten kitap arayabiliyorsunuz. Burası mutlaka ziyaret edilmeli, bir dahaki Ordu ziyaretimde mutlaka kütüphaneyi de ziyaret edip izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım...
Kütüphane hakkında detaylı bilgi için: http://fhek.info/hakkimizda.aspx

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Turnasuyu vadisi Atlas dergisi ve Atlas web sitesinde...

Atlas dergisi Temmuz 2010 sayısında Turnasuyu deresine yer verdi. Doğa meraklılarının giderek ilgisini çekmeye başlayan yöremizin özellikle fotoğraf çekimi, doğa yürüşüyü ve kampçılık için ideal olduğu belirtiliyor. Umarım ilerleyen yıllarda vadimiz doğa severlerle buluşur, bu güzelim doğa yok olmadan herkesin dikkatini çeker.
Detaylı bilgi için Atlas Temmuz sayısı veya haydi tıkla...

Atlas'tan...
Ordu'nun Turnasuyu
Ordu'nun doğusundan Karadeniz'e dökülen Turnasuyu Deresi bölgenin en bakir, yeşil, temiz vadilerinden birine sahip. Canik Dağları'ndan denize ilerleyen vadi sarıçam, ladin gibi ağaçlarla kaplı. Doğa meraklılarının giderek daha çok ilgisini çeken Turnasuyu foto safariler, doğa yürüyüşleri, kampçılık gibi etkinlikler için çok uygun. Son dönemdeki çalışmalarla parkurlar ve mola noktaları daha da cazibe kazandı. Önemli manzara noktalarından Ablaktaşı'ndan bakıldığında nefes kesici bir görüntüyle karşılaşılıyor, dağlar ve ormandan sis eksik olmuyor.
Turnasuyu Vadisi Ordu merkeze çok yakın. Vadide yer alan Saraycık beldesine terminalden minibüsler kalkıyor. Özel araçlaysa yol 20 dakika sürüyor. Vadinin üst bölümlerindeki Gerce köyü yakınında bulunan Kayaaltı Köprüsü, Turnasuyu üzerindeki en eski köprülerden.


Ordu gezi rehberi

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Ordu gezi rehberi hazırlanmış ve müdürlük web sitesine konulmuş. İçerik çok detaylı olmamasına rağmen Ordu için oldukça iyi bir başlangıç, anladığım kadarıyla da içeriği güncel çünkü 2008 ve 2009 yılına ait verilere yer verilmiş.
İlginizi çekeceğini düşünüyorum, keyifle okumanız dileğiyle... İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Ordu gezi rehberi için tıklayın.

Nasıl giderim?

Ordu'ya özel araç, otobüs veya uçakla gidebilirsiniz ancak denizyolu ulaşımı yok :)

Özel araçla büyük illerden yaklaşık olarak şu kadar uzakta:
İstanbul Ordu 950 km
Ankara Ordu 550 km
İzmir Ordu 1150 km
Ulaşım Samsun üzerinden yapılıyor, yol genel olarak düzgün.

Otobüs: Büyük otobüs firmalarının çoğu Ordu'ya direkt sefer düzenliyor. Varan, Metro, Ulusoy, Fındıkkale gibi otobüs firmalarının internet sitelerinden biletinizi online olarak alabiliyorsunuz.

Uçak: THY, Pegasus, Onur Air, Sun Express, Anadolu Jet bu yönde uçuş düzenliyor. En yakın havalimanları Samsun Çarşamba (110 km) ve Trabzon (180 km). Hem Ordu'ya daha yakın olmasından hem de Samsun Ordu arası aktarma Havaş servisleri olması sebebiyle, Çarşamba havalimanına gitmek daha mantıklı.
Çarşamba havalimanından uçak gün ve saatlerine göre otobüsler ayarlanmış, uçak indikten sonra Ordu'ya otobüs kalkıyor. Uçak kalkış saatlerine göre de Ordu - Çarşamba arasında sefer düzenleniyor. Yaklaşık 2.5 saat sürüyormuş. Kalkış noktaları, saatleri ve diğer tüm bilgiler için Havaş'a
tıklayın...
Bu arada Istanbul - Samsun arası uçuş süresi 1 saat 20 dakika civarında...

Ordu'lu muhteşem lezzetler: Sarelle ve Tadelle!

Ordu'da eskiden beri adetten olan birşey vardır, Ordu'ya giden mutlaka Sagra'dan Sarelle getirir. Alışveriş sırasında da sıkı sıkı tembihlenir ürünü veren satış danışmanına aman tazesi olsun diye... Çünkü bir aralar arada bayatlamış olurdu, bizim başımıza gelmişliği var. Bir de çeşme alışkanlığı vardı, sarellesi, fındık ezmesi çikolata çeşmesinden doldurulur verilir. (Bu çeşmeyi nasıl temizlediklerini hep çok merak etmişimdir!) Biliyorsunuz Sarelle, Nutella, Chokella gibi ürünler aslında çikolata ve fındık karışımıdır ve buna ezme denir ama ben hep o ezmenin adını Sarelle olarak bilirdim. Markete gidip ilk defa Nutella ve Chokella'yı gördüğümde "aaa bunlar da Sarelle üretmiş" dediğimi çok iyi hatırlıyorum.
Pek çok Ordu'lunun bildiği üzere Sagra kapandı, bir ara Tadelle bulunmaz olmuştu marketlerde. Sagra fabrikasını asıl faaliyet sektörü ilaç olan Toksöz grup aldı ve Sanset gıda bünyesinde önümüze yepyeni bir markalar zinciri sundu. Sarelle, Tadelle, Gol ve Gofy markaları, yepyeni ambalaj tasarımları, eğlenceli ve birbirinden ilginç reklam filmleriyle karşımızda, hem de artık daha hijyenik olduğuna kanaat getirebileceğimiz bir işletmenin elinde. Her ne kadar yeniden raflarda yerini almaya başladığında ne kadar pahalı desek de, anlaşılan o ki Sanset gıda Ordu fındığıyla hazırlanan bu değerli ürünü gerçek değeriyle pazarlamak istiyor. Zaten bir kere satın aldıktan sonra lezzetinin eskisine göre ne kadar daha iyi olduğunu hemen anlayacaksınız, hem Sarelle hem de Tadelle artık olması gerektiği kalitede ve olması gerektiği şekilde pazarlanıyor. Umarım tüketicinin gözünde de hak ettiği yere kısa zamanda ulaşır. Sizler de Ordu'ya uğrarsanız sevdiklerinize Sarelle ve minik paketlerde Tadelle götürmeyi ihmal etmeyin.
Unutmayın Sarelle ve Tadelle'de fındığın en kalitelisi, çikolatanın gerçeği, vanilyanın en doğalı var ama GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma), trans yağ, koruyucu madde ve renklendirici yok!!!
Şimdi Sarelle nasıl yenir diye sorsam ekmeğin üzerine sürülür, yenir diyeceksiniz biliyorum. İşte size Sarelle'yi kullanarak hazırlayabileceğiniz birkaç farklı lezzet. Sarelle'li pasta, Sarelle'li alaca kek, Sarelle'li krep, Sarelle'li kerebiç kurabiyesi ve Sarelle'li muhallebi... İşte alaca kekin tarifi, bu tarif ve diğerleri Sarelle'nin web sitesinde, tıklayın...
_______________________________________________________________

Sarelle'li Alaca Kek
Malzemeler:
200 gram Sarelle fındık ezmesi
200 gram Sarelle kakaolu fındık ezmesi
4 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2.5 su bardağı un
1 çay bardağı çekilmiş fındık

Hazırlanışı:
Şeker ve yumurtaları mikser yardımıyla en az 4-5 dakika çırpın. Süt ve sıvıyağı ilave edip çırpmaya devam edin. Ardından çekilmiş fındığı, birlikte elenmiş un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip tahta bir kaşıkla karıştırın. Kek hamurunu iki eşit parçaya bölüp, yarısını sarelle kakaolu fındık ezmesi ile, diğer yarısını da sarelle fındık ezmesi ile karıştırın.
Kek kalıbını margarin ile yağlayıp unladıktan sonra, karışımı dönüşümlü olarak kalıba doldurun ve 180 dereceye ayarlı önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 40-50 dakika kadar pişirin.

Atlas ve Gezi Travel dergilerinden...

Ordu'nun güzelliklerinin bizler farkındayız ama bu güzellikler yok olmadan çevremizdeki insanlarla paylaşmamız ve onları da bu konuda bilgilendirmemiz gerekiyor. Bunun için en önemli iletişim kanalları tabii ki yazılı medya. Bizlere bu muhteşem güzellikleri duyurmayı kendilerine görev bilen benim de sürekli olarak takip ettiğim Atlas ve artık okurlarıyla buluşmayan Gezi Travel dergileri... Ordu'ya ilgili bu iki dergide daha önce yayınlanmış haberlerden birkaç tanesi işte aşağıda. Keyifle okumanız dileğiyle...
Not: Atlas'ın eski sayılarına ulaşmak için iletişim bilgisi; Doğan Müşteri Hizmetleri 0(212) 478 0300 veya Keşfetmekiçinbak!


2010 Türkiye Göller Atlası'nda Ordu'nun en büyük doğal gölü, Ulugöl...

2009 Türkiye Saklı Cennetler Atlas'ında Ordu Saraycık Turnasuyu Vadisi... Yazıda vadide çıkarılması planlanan 4 etaplık yaklaşık 4-5 gün süren bir yürüyüş parkurundan bahsediliyor. Parkurun ilk mola yeri Saraycık, bitiş noktası ise Turnalık.
2004 yılına ait Gezi Travel dergisinden bir Ordu lezzet rehberi...
Free Hit Counter